İstanbul’un tarihi yarımadası olarak adlandırılan Fatih ilçesinin hem yerli hem de yabancı turistlerce en gözde ve popüler semtlerinden birisi olan Sultanahmet, tarihi dokusu, mimarisi, kültür ve sanat etkinlikleri, alışveriş ve eğlence merkezleri ve canlı sokakları ile İstanbul’a gelen ziyaretçilerin şüphesiz en çok gittiği ve İstanbul’un en çok gezilen semti konumunda. İstanbul gezilecek yerler arasında en başta geliyor. Aşağıda Sultanahmet popüler mekanlar, gezilecek yerler, aktiviteler ve ulaşım hakkında bilgiler bulabilirsiniz.
Adeta şehrin kalbinde atan bir kültürel miras cenneti olan Sultanahmet, aynı zamanda zamanda popüler bir buluşma noktası. Tarihin her köşesine işlediği semt, Bizans ve Osmanlı İmparatorluklarının izlerini hala canlı bir şekilde taşıyor.
Dar sokaklarında gezerken karşınıza çıkan her yapı, her taş, geçmişin derin izlerini gözler önüne seriyor. Sultanahmet, yalnızca turistlerin değil, aynı zamanda tarih meraklılarının ve fotoğraf tutkunlarının da vazgeçilmez duraklarından birisi.
Sultanahmet Meydanı, şüphesiz semtin en can alıcı noktası. Bir yanda muhteşem Ayasofya, diğer yanda zarif Sultanahmet Camii ile çevrili meydan, her iki yapının ihtişamını aynı anda görebileceğiniz eşsiz bir nokta.
Ayrıca semtin dört bir yanında yer alan kafeler, restoranlar ve butik oteller de bölgeyi ziyaret edenlere konforlu ve keyifli anlar sunuyor.
Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetim ve yaşam merkezi olan ve adını da Sultan I.Ahmet’ten alan Sultanahmet, aynı zamanda İstanbul’un tarihi kalbi ve merkezi olarak da adlandırılabilir. Sultanahmet, aynı zamanda yedi tepe İstanbul’un birinci tepesi konumunda.
Sultanahmet denilince tarihi eserler ve gezip görülecek yerler olarak ilk akla gelenler;
- Topkapı Sarayı,
- Ayasofya Camii,
- Sultanahmet Camii,
- Meydandaki piramit, çeşme ve sütunlar,
- Türk ve İslam Eserleri Müzesi,
- İstanbul Arkeoloji Müzeleri,
- Büyük Saray Mozaikleri Müzesi,
- Yerebatan Sarnıcı.
Sultanahmet meydanı ve yakın çevresi araç trafiğine kapalı bir alan olduğundan, aynı zamanda burada bulunan gezilecek yerler birbirlerine çok yakın bir mesafede olduğundan, Sultanahmet’te her yeri yürüyerek rahatlıkla gezebilirsiniz. Eminönü ve Beyazıt tarafına gitmek isterseniz de tramvayı kullanabilirsiniz.
Sultanahmet Gezilecek Yerler, Aktiviteler
Sultanahmet, gezilecek yerler ve yapılacak aktiviteler bakımından oldukça zengin. İlk durak olarak, elbette Ayasofya’yı ziyaret etmelisiniz. Binlerce yıllık tarihiyle Bizans ve Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerini sunuyor. Mozaikleri, kubbesi ve tarihi atmosferi ile Ayasofya, ziyaretçilerine adeta bir zaman yolculuğu yaşatıyor.
Ayasofya’nın hemen karşısında yer alan Sultanahmet Camii, mavi çinileri ve altı minaresi ile göz kamaştırıyor. Caminin avlusunda dolaşmak ve içerideki huzur veren atmosferi solumak, unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Sultanahmet Meydanı’ndan kısa bir yürüyüşle ulaşabileceğiniz Topkapı Sarayı ise Osmanlı İmparatorluğu’nun ihtişamını ve yönetim merkezini keşfetmek isteyenler için ideal. Sarayın Harem bölümü, padişahların özel yaşamlarına dair ipuçları sunarken, saray bahçeleri ve manzaraları ise İstanbul’un güzelliklerini gözler önüne seriyor.
Ayrıca Yerebatan Sarnıcı da kesinlikle görülmesi gereken yerler arasında. Bu yeraltı su deposu, mistik atmosferi ve sütunlarıyla büyüleyici bir deneyim sunuyor. Sultanahmet’te her köşede yeni bir tarihi ve kültürel zenginlikle karşılaşmak mümkün.
Turistik bir bölge olan Sultanahmet’te ayrıca sayısız cafe ve restoran bulunmakta. Buralarda da dinlenerek keyif çayınızı yudumlayabilir, birbirinden lezzetli Türk ve Dünya mutfağının lezzetlerini tadabilirsiniz.
Sultanahmet Meydanı
Hipodrom ve At Meydanı olarak da bilinen Sultanahmet Meydanı, İstanbul’un en çok turist çeken ve yerli yabancı herkesin en çok ziyaret ettiği bir meydan. Sultanahmet gezilecek yerler denildiğinde ilk sırada geliyor.
Meydan içindeki piramit ve sütunlar, meydanı çevreleyen Sultanahmet Camii, Ayasofya Camii, Hürrem Sultan Hamamı ve Türk ve İslam Eserleri Müzesi ile Sultanahmet meydanı her daim canlı ve hareketli.
Dikilitaş
Sultanahmet Meydanı’nda bulunan Dikilitaş, antik Mısır’dan İstanbul’a uzanan bir geçmişe sahip. MÖ 15. yüzyılda Firavun III. Thutmose tarafından yaptırılan bu granit obelisk, İstanbul’a Bizans İmparatoru I. Theodosius tarafından getirtilmiş. Dikilitaş, üzerinde yer alan hiyeroglif yazıları ve muhteşem işçiliği ile dikkat çekiyor.
Dikilitaş’ın tarihi ise İstanbul’un çok kültürlü mirasını ve farklı medeniyetlerin izlerini gözler önüne seriyor. Anıt, hem Bizans döneminin ihtişamını hem de Osmanlı İmparatorluğu’nun zengin tarihini yansıtıyor.
Sultanahmet Camii
Sultanahmet meydanının ve tarihi yarımadanın en görkemli eserlerinden birisi olan, 17.yy da Sultan I.Ahmet tarafından yaptırılan Sultanahmet Camii, tarihi yarımadada muhteşem mimarisi ve 6 minaresi ile şüphesiz İstanbul’un ve dünyanın en güzel mimari yapılarından ve camilerinden birisi konumunda.
Sultanahmet Camii Gezi Rehberi
Ayasofya Camii
Dünyanın sekizinci harikası olarak gösterilen Ayasofya, İstanbul’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden birisi konumunda.
325 yılında kilise olarak yaptırılan Ayasofya, 537 yılında yeniden inşa edilmiş ve İstanbul’un fethi sonrasında Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrilmiş. 1935 yılından bu yana müze olarak hizmet veren Ayasofya, 10 Temmuz 2020 tarihinde Danıştay’ın 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesinin ardından yeniden cami olarak hizmet veriyor.
Topkapı Sarayı Müzesi
Dünyanın en zengin müzelerinden birisi olarak kabul edilen Topkapı Sarayı, yanı başındaki komşusu Ayasofya Camii ile birlikte, hem yerli hem de yabancı turistler tarafından İstanbul’da en çok ziyaret edilen mekanlar arasında ilk sırada geliyor. İstanbul Boğazı ve Haliç‘e nazır üçgen bir burun üzerinde konumlanmış muhteşem bir saray olan Topkapı Sarayı, aynı zamanda dünyanın en büyük mimari eserlerinden birisi.
Soğukçeşme Sokağı
Soğukçeşme Sokağı, tarihi dokusuyla ziyaretçilerini geçmişe götüren büyüleyici bir yer. Arnavut kaldırımlı bu dar sokak, Osmanlı dönemine ait ahşap evlerle çevrili. Sokaktaki evler, zarif mimarisi ve tarihi dokusuyla İstanbul’un eski yaşam tarzını gözler önüne seriyor. Sokakta yürürken, her bir evin farklı bir hikayesi olduğunu hissedersiniz.
Soğukçeşme Sokağı’nın bir ucunda Ayasofya, diğer ucunda ise Topkapı Sarayı bulunuyor. Bu konumu sayesinde, İstanbul’un en önemli tarihi mekanlarına birkaç adım mesafede. Sokakta yer alan evlerden biri olan Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi, edebiyat severler için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir mekan.
Aya İrini Müzesi
Aya İrini (Hagia Irene), tarihi 4’üncü yüzyıla dayanan eski bir kilise. Topkapı Sarayı‘nın birinci avlusunda bulunan Aya İrini halen müze statüsünde hizmet veriyor, ayrıca yıl içerisinde çeşitli kültürel etkinlikler düzenleniyor. Döneminde İstanbul’un en eski Bizans kiliselerinden birisi, Doğu Roma İmparatorluğunun ise Ayasofya‘dan sonra ikinci büyük kilisesi olmuş.
Türk ve İslam Eserleri Müzesi
Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Türk ve İslam eserlerini birleştiren etkileyici bir müze. Sultanahmet meydanında Sultanahmet Camii‘nin karşısında, 16’ncı yüzyıla ait Osmanlı mimarisinin en önemli yapılarından birisi olan İbrahim Paşa Sarayı’nda yer alıyor. Müzede halı, el yazması, ahşap, cam-metal-seramik ve etnografya bölümlerinde el yazması Kuran-ı Kerim’ler, minyatürler, antik halılar gibi 40.000 parçanın üzerinde eşsiz Türk ve İslam eserleri sergileniyor.
Türk ve İslam Eserleri Müzesi Gezi Rehberi
İstanbul Arkeoloji Müzeleri
İstanbul Arkeoloji Müzesi olarak da bilinen İstanbul Arkeoloji Müzeleri dünyanın en zengin arkeoloji müzelerinden birisi. Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk olarak üç ayrı müzeyi aynı lokasyonda barındırıyor. Bu nedenler çoğul olarak ve tek isimle anılıyor.
Müze, dünya tarihine derin etkileri olmuş Asur, Hitit, Mısır, Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı medeniyetleri gibi çeşitli medeniyetlere ait yaklaşık bir milyondan fazla esere ev sahipliği yapıyor. İstanbul’a geldiğinizde mutlaka gezmeniz tavsiye edilen yerlerin başında.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Gezi Rehberi
Yerebatan Sarnıcı
Tramway yolunun hemen yanı başında Ayasofya Camii’nin karşısında bulunan Yerebatan Sarnıcı (Bazilika – Basilica Cistern), İstanbul’a geldiğinizde mutlaka görmeniz tavsiye edilen ve İstanbul’un en çok turist çeken yerlerinden birisi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından müze statüsünde işletiliyor.
Özellikle yürüme yollarının sonuna kadar yürüyüp bir sütunun altında ters yerleştirilmiş olarak duran Medusa Başı sarnıcın en dikkat çeken yapısı.
Yerebatan Sarnıcı Gezi Rehberi
Arasta Çarşısı
Sultanahmet Camii’nin arka tarafında bulunan turistik Arasta Çarşısı, Sultanahmet’te gezip görmeniz gereken güzel mekanlardan birisi konumunda. Çarşı içerisinde çeşitli halı, kilim, deri, el sanatları ve hediyelik eşya dükkanları bulunuyor.
Büyük Saray Mozaikleri Müzesi
İstanbul Mozaik Müzesi olarak da bilinen Büyük Saray Mozaikleri Müzesi, Sultanahmet Camii kompleksi içindeki Arasta Pazarı alanında yer alan son derece etkileyici bir müze. Müze, M.S. 610’dan 641’e kadarki Doğu Roma İmparatorluğu dönemindeki eski Bizans saraylarının dünyada en iyi korunmuş durumdaki sayısız mozaiğine ev sahipliği yapıyor.
Büyük Saray Mozaikleri Müzesi Gezi Rehberi
Hürrem Sultan Hamamı
Ayasofya Müzesi ile Sultanahmet Camii’nin arasında yer alan tarihi Hürrem Sultan Hamamı (1556-1557), Kanuni Sultan Süleyman’ın zevcesi Hürrem Sultan’ın isteği üzerine Mimar Sinan tarafından yapılmış. Kadın ve erkek bölümleri olan hamamda masaj terapileri alabilirsiniz.
Aynı zamanda hamamın bahçesinde güzel bir kafe ve restoran bulunuyor. Burayı da Sultanahmet gezinizde dinleme ve yeme içme durağı olarak kullanabilirsiniz.
Sultan III. Ahmet Çeşmesi
Topkapı Sarayı’nın giriş kapısının hemen önünde bulunan Sultan III. Ahmet Çeşmesi, barok tarzı büyüleyici mimarisiyle bölgenin önemli tarihi eserleri arasında yer alıyor.
Alman Çeşmesi
Sultanahmet Meydanı ile Sultanahmet Camii arasında bulunan Alman Çeşmesi, orijinal mimarisi ile bölgenin görülmesi gereken tarihi eserleri arasında yer alıyor.
Sultanahmet’ten Beyazıt’a Doğru
Sultanahmet’ten Beyazıt’a doğru yaptığınız bir yürüyüş, adeta İstanbul’un tarih kokan sokaklarında büyüleyici bir yolculuğa dönüşecek. Bu rota, İstanbul’un en önemli tarihi ve kültürel noktalarından geçerek şehrin zengin geçmişini gözler önüne seriyor.
Çemberlitaş ve sonrasında yolunuza devam ederken, sizi Kapalıçarşı’nın büyülü dünyası karşılayacak. 4.000’den fazla dükkanıyla bu tarihi çarşı, altın, gümüş, halı ve baharat gibi çeşitli ürünlerle dolu.
Çarşıdan çıktıktan sonra Beyazıt Meydanı’na ulaşırsınız. Meydanın merkezinde yer alan Beyazıt Camii ve çevresindeki tarihi yapılar, Osmanlı döneminin izlerini taşımakta. Beyazıt Meydanı aynı zamanda İstanbul Üniversitesi‘nin ana kapısına da ev sahipliği yapmakta.
Beyazıt Meydanı’ndan ayrılmadan önce, Sahaflar Çarşısı‘nı da ziyaret ederek eski kitaplar ve antikalar arasında kaybolabilirsiniz.
Çemberlitaş
Çemberlitaş, Sultanahmet ve Beyazıt arasında yer almakta. Bizans İmparatoru I. Konstantin tarafından MS 4. yüzyılda dikilen sütun, İstanbul’un en eski anıtlarından birisi konumunda. Çemberlitaş, zaman içinde çeşitli restorasyonlar geçirmiş olsa da, hala orijinal ihtişamını koruyor.
Sütunun etrafında yer alan Çemberlitaş Hamamı ve tarihi yapılar, bu bölgenin zengin kültürel mirasını gözler önüne seriyor. Hamam, Osmanlı döneminin geleneksel hamam kültürünü deneyimlemek isteyenler için mükemmel bir durak.
Beyazıt Meydanı
Beyazıt Meydanı, İstanbul’un tarihi yarımadasında önemli bir buluşma ve geçiş noktası. Meydanın merkezinde yer alan Beyazıt Camii, II. Bayezid tarafından 15. yüzyılda yaptırılmış ve Osmanlı mimarisinin güzel bir örneği.
Tarihi yapılar, geniş meydan ve çevresindeki dükkanlar ile Beyazıt, hem tarihi hem de modern İstanbul’u bir arada yaşamak isteyenler için ideal bir nokta.
Sahaflar Çarşısı
Sahaflar Çarşısı, Beyazıt Meydanı’nın hemen yanında, Kapalıçarşı’nın arkasında bir konumda yer alıyor. Kitapseverler için adeta bir cennet olan çarşı, Osmanlı döneminden beri kitap ticaretinin merkezi olmuş. Dar sokaklarında yürürken, eski ve yeni kitaplar, nadir bulunan eserler ve antikalarla dolu dükkanlar arasında kaybolabilirsiniz.
Burada, Osmanlıca kitaplardan eski dergilere, tarihi belgelerden haritalara kadar birçok farklı eseri bulmak mümkün.
Sultanahmet’ten Sirkeci’ye Doğru
Sultanahmet’ten Sirkeci’ye doğru yürüdüğünüzde Gükhane Parkı ve sonrasında Sirkeci Garı’na ulaşırsınız. Tarihi gar, zamanında Avrupa’nın dört bir yanından gelen yolcuları ağırlamış ve İstanbul’un dünya ile bağlantısını simgelemiş bir mekan.
Sirkeci’ye vardığınızda, bölgenin hareketli ve canlı atmosferi sizi karşılayacak. Balık restoranları, kahvehaneler ve tarihi dükkanlar, bölgeye ayrı bir renk katıyor.
Buradan da Eminönü’ne doğru yürüyüşünüze devam ederseniz, Mısır Çarşısı’nın renkli ve baharat dolu dünyasını keşfedebilir, Boğaz’ın serin esintisi eşliğinde tarihi yarımadanın büyüsünü yaşayabilirsiniz.
Gülhane Parkı
Gülhane Parkı şüphesiz İstanbul’un en meşhur ve en çok ziyaretçi çeken ve aynı zamanda popüler İstanbul parkları arasında ilk sıralarda geliyor. Güzel bahçeleri, çiçekleri, havuzları ve dinlence yerleri ile ilgi odağı olan Gülhane Parkı, Osmanlı döneminde Topkapı Sarayına gül yetiştirmek amacıyla kullanılmış.
Gülhane Parkı’nda etkileyici Boğaz manzarasına sahip çok güzel bahçeler, ağaçlar, havuzlar ve açık hava kafeleri bulunuyor. Park içerisinde bir de İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi isimli fantastik ve dünyanın eşsiz müzelerinden birisi bulunuyor.
Sirkeci Garı
Sirkeci Garı, tarihi yarımadanın en önemli ulaşım noktalarından birisi konumunda. 1890 yılında açılan görkemli yapı, Doğu Ekspresi’nin (Orient Express) son durağı olarak ün kazanmış.
Garın mimarisi, Batı ve Doğu’nun buluştuğu bir tarzı yansıtıyor. Neo-klasik unsurlar ve Osmanlı mimarisinin birleştiği bu yapı, zengin detayları ve zarif tasarımıyla dikkat çekiyor. İç mekandaki büyük vitray pencereler ve yüksek tavanlar, yolculara tarihi bir atmosfer sunuyor.
Sirkeci Garı, sadece bir tren istasyonu olmanın ötesinde, aynı zamanda çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan bir kültür merkezi olarak da işlev görmekte. Burada düzenlenen sergiler, konserler ve diğer etkinlikler, ziyaretçilere tarihi bir mekanda sanat ve kültürle iç içe olma fırsatı sunuyor. Ayrıca, garın yakın çevresindeki kafeler ve restoranlar, bu tarihi atmosferde dinlenip keyifli vakit geçirmenizi sağlıyor.
Mısır Çarşısı
Mısır Çarşısı, baharatları, kuru meyveleri ve rengarenk çarşı atmosferiyle ünlü bir alışveriş mekanı. 1660 yılında inşa edilen tarihi çarşı, Osmanlı döneminde “Yeni Çarşı” olarak anılmaktaydı, ancak Mısır’dan gelen ürünlerin satıldığı bir yer olması nedeniyle “Mısır Çarşısı” olarak bilinir hale gelmiş.
Çarşıya adım attığınızda, sizi karşılayan baharat kokuları ve canlı renkler, İstanbul’un zengin ticaret tarihini gözler önüne seriyor. Mısır Çarşısı’nda çeşitli baharatlar, bitkisel çaylar, kuru meyveler, lokumlar ve daha birçok geleneksel ürün bulunmakta. Her biri özenle sergilenen bu ürünler, ziyaretçilerine hem görsel hem de duyusal bir şölen sunuyor. Çarşıdaki dükkanlarda alışveriş yaparken, esnafla pazarlık yapabilir ve İstanbul’un ticaret kültürünü yakından deneyimleyebilirsiniz.
Ayrıca, çarşıdan çıktıktan sonra Galata Köprüsü’ne ve Eminönü’nün diğer tarihi noktalarına kısa bir yürüyüşle ulaşabilir, İstanbul’un kalbinde unutulmaz bir gün geçirebilirsiniz.
Sultanahmet’ten Sahile Doğru
Sultanahmet’ten sahile inen yollar üzerinde, eski Osmanlı konakları ve tarihi yapılar arasında ilerlerken, İstanbul’un farklı yüzlerini keşfetme şansı bulursunuz. Özellikle Küçükayasofya, Kadırga, Cankurtaran ve Kumkapı bölgeleri, bu yürüyüşte uğrayabileceğiniz ilgi çekici duraklar arasında başta gelior.
Küçük Ayasofya
Küçük Ayasofya, Sultanahmet’e yakın bir konumda bulunan önemli bir bölge. Adını, bölgede bulunan ve tarihi öneme sahip olan Küçük Ayasofya Camii‘nden alıyor. Cami, Bizans döneminde Sergius ve Bacchus Kilisesi olarak inşa edilmiş ve daha sonra Osmanlı döneminde camiye dönüştürülmüş.
Küçük Ayasofya, aynı zamada tarihi ve kültürel zenginliği ile de ünlü. Dar sokakları, eski evleri ve tarihi dokusuyla İstanbul’un geçmişine ışık tutan şirin bir bölge. Turistlerin yanı sıra yerli halkın da tercih ettiği bir bölge olan Küçük Ayasofya, tarihi ve mimari açıdan ziyaretçilerine zengin bir deneyim sunuyor.
Sokullu Mehmet Paşa Camii
1557 yılında Mimar Sinan tarafından yapılan Sokullu Mehmet Paşa Camii, tarihi yarımadaya hakim bir konumda Küçük Ayasofya semtinde bulunuyor. Sultanahmet meydanından deniz tarafına doğru 10-15 dakikalık bir yürüme mesafesinde.
Kadırga
Kadırga, Sultanahmet’in biraz dışında, tarihi yarımadanın daha sakin ve yerel bir köşesinde yer alan şirin bir semt. Osmanlı döneminden kalma birçok cami, hamam ve çeşme ile dolu. Kadırga Meydanı, semtin kalbi olarak kabul ediliyor ve çevresinde yer alan Kadırga Hamamı ve Sokollu Mehmet Paşa Camii gibi yapılar, bölgenin tarihi zenginliğini gözler önüne seriyor.
Kadırga, aynı zamanda sokaklarında yürürken İstanbul’un yerel yaşamına tanık olabileceğiniz bir yer. Küçük esnaf dükkanları, mahalle pazarları ve geleneksel lokantalar, bölgenin otantik atmosferini hissetmenizi sağlayacak.
Cankurtaran
Cankurtaran, Sultanahmet’in hemen yanı başında yer alan ve Marmara Denizi’ne kıyısı olan şirin bir mahalle. Bölge, tarih ve denizin buluştuğu noktada, İstanbul’un eski İstanbul’u hissettiren dokusunu koruyan ender yerlerden birisi konumunda. Cankurtaran, dar sokakları, ahşap Osmanlı evleri ve tarihi yapılarıyla ziyaretçilerine adeta zaman yolculuğu yaptırıyor.
Cankurtaran’da yürüyüş yaparken, karşınıza çıkacak olan Cankurtaran Parkı, deniz kenarında huzur dolu bir mola vermeniz için ideal bir yerdir. Buradan deniz manzarasını izleyebilir, Marmara Denizi’nin serin esintisini hissedebilirsiniz. Ayrıca, sahil boyunca uzanan yürüyüş yolları, sabah ve akşam yürüyüşleri için ideal. Mahallede bulunan çeşitli kafeler ve restoranlar, deniz manzarası eşliğinde Türk mutfağının lezzetlerini tatmanız için birçok seçenek sunuyor.
Cankurtaran’ın en dikkat çekici noktalarından biri de, tarihi İstanbul Surları. Bu surlar, Bizans döneminden kalma ve İstanbul’un savunma sisteminin önemli bir parçası olan yapılar arasında yer alıyor.
Kumkapı
Kumkapı, yine Marmara Denizi’nin kıyısında yer alan canlı ve renkli bir semt. Osmanlı döneminden bu yana balıkçıların ve denizcilerin uğrak yeri olan Kumkapı, günümüzde de balık restoranlarıyla ünlü. Semtin sokaklarında yürürken, denizin kokusunu alabilir ve her köşede taze deniz ürünlerinin sunulduğu restoranlarla karşılaşabilirsiniz.
Kumkapı, özellikle akşam saatlerinde canlanıyor. Balık restoranları, misafirlerine canlı müzik eşliğinde keyifli bir yemek deneyimi sunuyor. Hem yerli halk hem de turistler için popüler bir buluşma noktası olan restoranlar, taze balık ve deniz mahsullerini en lezzetli halleriyle sunuyor. Ayrıca, sokaklarda dolaşırken eski İstanbul’un atmosferini hissedebilir, tarihi yapılar ve renkli evlerin arasından geçebilirsiniz.
Kumkapı’nın bir diğer önemli özelliği de, burada bulunan Ermeni ve Rum kiliseleri. Semtin zengin kültürel ve dini çeşitliliğini yansıtıyorlar.
Sultanahmet’te Yeme İçme – Popüler Restoranlar
Sultanahmet, zengin tarihi kadar gastronomik çeşitliliği ile de ünlü bir semt. Her daim canlı ve hareketli olan Sultanahmet, aynı zamanda turistik bir bölge olması nedeniyle, bünyesinde Türk ve dünya mutfağından sayısız lezzetler sunan çok sayıda çok çeşitli ve kaliteli yeme içme yerleri, kafe ve restoran barındırıyor.
Sultanahmet’te yemek yemek, hem tarihi atmosferin tadını çıkarabileceğiniz hem de birbirinden lezzetli yemeklerle damaklarınızı şenlendirebileceğiniz benzersiz bir deneyim sunuyor.
Sultanahmet’teki popüler restoranlar, genelde Sultanahmet meydanı civarında, otellerin yoğun olduğu sokaklarda ve tramway yolu üzerinde bulunuyor. Ara sokaklarda da çok sayıda kaliteli ve aynı zamanda salaş restoranlar var.
Tarihi yarımadada konumlanan restoranlar, ziyaretçilere Osmanlı mutfağından lezzetler tatma imkanı sunuyor. Özellikle Asitane Restaurant, geleneksel Osmanlı yemekleriyle tanınan ve tarih kokan menüsü ile ünlü mekanlardan birisi.
Eğer sokak lezzetlerini denemek isterseniz, Sultanahmet çevresinde yer alan dönerciler ve simitçiler de sizi bekliyor. Sultanahmet Köftecisi, bölgenin en popüler mekanlarından biri olup, nefis köfteleri ile tanınıyor. Ayrıca, Seven Hills Restaurant, Sultanahmet’in tarihi silüetine karşı yemek yiyebileceğiniz harika bir teras sunuyor.
Deniz mahsulleri sevenler için Balıkçı Sabahattin, taze ve lezzetli deniz ürünleriyle ideal bir tercih.
Sultanahmet En İyi Restoranlar Rehberi
Sultanahmet’te Alışveriş – Ne Alınır?
Sultanahmet, alışveriş tutkunları için de birçok fırsat sunan bir semt. Tarihi atmosferde yapılan alışveriş, burada ayrı bir keyif haline geliyor. Sultanahmet ve çevresindeki sokaklarda yer alan dükkanlar, antikalardan hediyelik eşyalara, geleneksel el sanatlarından modern tasarımlara kadar geniş bir yelpazede ürünler sunuyor. Özellikle el yapımı halılar, seramikler ve Osmanlı dönemi motifleriyle süslenmiş ürünler oldukça popüler.
Kapalıçarşı, Sultanahmet’e yürüme mesafesinde olup, burada alışveriş yapmak bir gelenek haline gelmiştir. 4.000’den fazla dükkanıyla Kapalıçarşı, dünyanın en büyük ve en eski kapalı çarşılarından biridir. Burada, altın ve gümüş takılar, değerli taşlar, el yapımı kilimler, antikalar ve çeşitli hediyelik eşyalar bulabilirsiniz.
Ayrıca, Eminönü tarafına doğru Mısır Çarşısı da baharatlar, kuru meyveler, lokumlar ve çeşitli yöresel ürünler almak isteyenler için ideal bir durak. Sultanahmet’te alışveriş yaparken, pazarlık yapmayı da unutmayın.
Sultanahmet’te Nerede Kalınır? Popüler Oteller
Sultanahmet, çeşitli konaklama seçenekleri sunan bir semt olarak her türden ziyaretçiye hitap ediyor. Tarihi dokuyu hissedebileceğiniz butik otellerden lüks konaklama alternatiflerine kadar birçok seçenek bulunmakta.
Tarihi yapılar arasında yer alan butik oteller, özellikle otantik bir atmosfer arayan ziyaretçiler için mükemmel. Bu tarz oteller, genellikle restore edilmiş Osmanlı konakları ve tarihi binalarda hizmet veriyor ve konuklarına benzersiz bir deneyim sunuyor.
Daha konforlu ve lüks bir konaklama tercih edenler için ise, beş yıldızlı oteller ve modern tesisler mevcut. Four Seasons Hotel Sultanahmet, muhteşem konumu ve üstün hizmet kalitesiyle dikkat çekerken, Hotel Sultania gibi oteller de şık dekorasyonu ve konforlu odalarıyla öne çıkıyor. Ayrıca, aile dostu ve bütçe dostu oteller de semtte bolca mevcut.
Sultanahmet’e Nasıl Gidilir? Ulaşım
Sultanahmet, İstanbul’un Avrupa yakasında fatih ilçesine bağlı bir semt. Sultanahmet’e ulaşım çok kolay ve alternatif çok.Toplu Taşıma ile Sultanahmet’e UlaşımSultanahmet’e en pratik ulaşım yolu Bağcılar-Kabataş arası Tramvay (T1 hattı). Tramvay’ın Sultanahmet durağı var.
Taksim‘den geliyorsanız, füniküler ile Kabataş’a inip, Beşiktaş‘tan geliyorsanız otobüs ile veya yürüyerek Kabataş’a gelip, Kabataş‘tan da tramvay ile, Üsküdar veya Kadıköy‘den geliyorsanız, önce şehir hatları vapurları ile Eminönü‘ne gelip, Eminönü’nden de tramvay ile; ayrıca, Marmaray (Üsküdar’dan) veya tren ile Sirkeci durağında inip, yine tramvay ile Sultanahmet’e ulaşım sağlayabilirsiniz.
Raylı sistemler için İstanbul Raylı Sistemler Haritası, İETT Belediye Otobüs sefer ve durakları için İETT Hat ve Durak Arama ve şehir hatları vapurları için İstanbul Şehir Hatları Vapur Seferleri sayfasına bakabilirsiniz.Sultanahmet meydanı ve çevresi araç trafiğine kapalı olduğundan dolayı, Sultanahmet’e özel aracınız ile gelmenizi tavsiye etmiyoruz.