Aynı zamanda Suriçi olarak da adlandırılan Tarihi Yarımada, tarihi İ.Ö. 685 yılına dayanan, tarih boyunca başta Mısır, Roma, Bizans ve son olarak Osmanlı İmparatorluğu’na ev sahipliği yapmış, deniz tarafında Haliç, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı ile, kara tarafında ise Bizanslılar dönemine ait, şehrin korunması amacıyla inşa edilmiş şehir surları ile çevrili olan ve günümüzde Fatih ilçe sınırlarını kapsayan bölgeye verilen isim. Bu nedenle bölgeye aynı zamanda Suriçi de deniliyor.

Tarihi Yarımada’da ilk yerleşim yeri Yunanlılar tarafından İ.Ö. 685 yılında kurulmuş ve buraya “Byzantion” adı verilmiş. Tarih boyunca farklı uygarlıklarca değişik isimlerle anılmış olan Tarihi Yarımada, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise ilk olarak Dersaadet ve sonrasında da İstanbul olarak anılmış.

Tarihi Yarımada’nın İlçe ve Semtleri
İstanbul Tarihi Yarımada, önceki yıllarda Fatih ve Eminönü ilçelerinden oluşuyordu, ancak yapılan son düzenlemeler ile Eminönü ilçesi semt oldu ve Fatih’e bağlandı. Bu bağlamda Tarihi Yarımada, Fatih ilçesi sınırlarını kapsıyor.
Tarihi Yarımada’da bulunan önemli semtler ise; Aksaray, Beyazıt, Eminönü, Fener, Haseki, Karagümrük, Kocamustafapaşa, Kumkapı, Mahmutpaşa, Sirkeci, Sultanahmet, Şehremini, Tahtakale ve Vefa.
Tarihi Yarımada Fatih Gezilecek Yerler, Aktiviteler
Fatih ilçesi sınırları olarak ifade edebileceğimiz Tarihi Yarımada, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalma tarihi saraylar, camiler, kiliseler ve daha nice tarihi eserler ile İstanbul’da hem yerli hem de yabancı turistlerin popüler gezi adresi konumunda.

Aşağıda, Tarihi Yarımada’nın gezip görülecek yerlerini sizin için bölge bölge halinde listeledik. İstanbul Tarihi Yarımada ve Fatih ilçesini gezmeden önce yukarıdaki haritada işaretlediğimiz semtleri ve mahalleleri inceleyerek, nerede ne var daha rahatlıkla aklınızda canlandırabilirsiniz.
Eminönü ve Sirkeci
Eminönü ve hemen yanı başındaki Sirkeci semtleri, tarihi yarımadanın Haliç girişinde yer alıyor, aynı zamanda İstanbulluların ve turistlerin en çok sık ziyaret ettiği semtlerden birisi. Eminönü Vapur İskeleleri, Eminönü Meydanı, ünlü Mısır çarşısı, Yeni Camii, Türkiye İş Bankası Müzesi, tarihi Sirkeci Tren Garı ve Gülhane Parkı, Eminönü ve Sirkeci’de gezip görebileceğiniz başlıca yerler.
Eminönü ve Sirkeci Gezi Rehberi
Sultanahmet
Sultanahmet, tarihi dokusu, mimarisi, kültür ve sanat etkinlikleri, alışveriş ve eğlence merkezleri ve canlı sokakları ile İstanbul’a gelen ziyaretçilerin şüphesiz en çok gittiği ve İstanbul’un en çok gezilen semti konumunda.
Sultanahmet denilince tarihi eserler ve gezip görülecek yerler olarak ilk akla gelenler, Topkapı Sarayı, Ayasofya Camii, Sultanahmet Camii, Sultanahmet Meydanı’ndaki piramit, çeşme ve sütunlar, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Türk ve İslam Eserleri Müzesi ve Yerebatan Sarnıcı.
Divan Yolu ve Çemberlitaş
Günümüzde Sultanahmet Meydanı ile Beyazıt Meydanı arasındaki tramvay yolu olan Divan Yolu, zamanında Roma İmparatoru Konstantin zamanında açılmış, Osmanlı döneminde ise zaferle topraklara dönen Padişahların karşılandığı bir protokol yolu ve tören yolu olmuş. Günümüzde Divan Yolu, çok sayıda tarihi eser, turistik mağaza, cafe ve restoranıyla canlı bir konumda.
Sultanahmet ve Beyazıt’in orta yerinde bulunan Çemberlitaş semti de yine muhtelif tarihi eserleri ve meydanı ile görülmeye değer.
Burada bulunan, eski zamanlarda, Konstantin Forumu’nun tam ortasında yer alan ve 1’inci Konstantin tarafından Roma’dan getirilen Çemberlitaş Sütunu, tarihi Çemberlitaş Hamamı, ünlü Fransız şair Pierre Loti’nin Evi ve Atik Ali Paşa Camii, Çemberlitaş’ta gezip görebileceğiniz diğer popüler yerlerden.
Beyazıt
Beyazıt semti, tarihi eserleri ve İstanbul’da siyasi ve kültürel olayların merkezi konumunda olan Beyazıt Meydanı ile birlikte Sultanahmet’ten yukarıya doğru Divan Yolu’nun sona erdiği yerde bulunan ve yine turistlerin ve İstanbulluların sık ziyaret ettiği bir semt.
Beyazıt denilince tarihi eserler ve gezip görülecek yerler olarak ilk akla gelenler, İstanbul en popüler çarşılarından Kapalı Çarşı, İstanbul’un en eski Selatin (Padişahların kendi servetleriyle yaptırdıkları) camilerinden Beyazıt Camii, Nuruosmaniye Camii, bit pazarı ve kitap sevenler için popüler bir mekan olan tarihi Sahaflar Çarşısı, görkemli mimarisiyle göze çarpan İstanbul Üniversitesi ve eski zamanlarda yangın gözetleme kulesi olarak kullanılan tarihi Beyazıt Kulesi.
Beyazıt meydanının hemen yanında bulunan Beyazıt Camii, 1505 yılında Sultan II. Beyazıt tarafından yaptırılmış.
Döneminde Beyazıt Külliyesi olarak yaptırılan bölgede camii, medrese, hamam, mutfak, kervansaray ve konaklama yeri bulunuyordu. Bunlardan mutfak ve kervansaray halen İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi olarak hizmet veriyor.
Beyazıt Kulesi de yine tarihi yarımadaya hakim bir konumda önemli kulelerden birisi. Akşamları hava durumunu gösteren ışıklarıyla şehre ayrı bir güzellik katıyor.
Laleli ve Aksaray
Beyazıt’tan aşağıda doğru ilerlediğinizde Laleli ve Aksaray semtleri gelir. Çok sayıda turistik mağazaların, çoğunlukla Rus ve eski Doğu bloğu ülkelerine tekstil ürünleri satan dükkanların ve otellerin bulunduğu Laleli, aynı zamanda arka sokaklarında ucuz dükkanların, eğlence yerlerinin ve yabancı nüfusunun da fazla olduğu bir semt.
Ünlü Koska Helvacısı‘da burada. Laleli’de bulunan tarihi eserler arasında Laleli Camii, Büyük Taş Han, Bodrum Camii (eski Myrelaion Kilisesi), Valide Sultan Camii ve Murat Paşa Camii başta geliyor.
Laleli’den batıya aşağı doğru yer alan Aksaray, zamanında Bizanslıların Bovis Forum‘u olarak adlandırılmış meydanı. Aksaray, adını ise Sultan III. Mehmed’in veziri İshak Paşa’dan almış. 15’inci yüzyılda buraya Anadolu’dan büyük bir nüfus yerleştirilmiş.
Günümüzde ise Aksaray, bir nevi İstanbul’un ulaşım ağının, otellerin ve çok sayıda tarihi ve lezzetli esnaf restoranların bulunduğu merkezlerden birisi konumunda.
Aksaray tramvay durağının hemen yanı başında yer alan tarihi Sofular Hamamı ise bölgenin popüler yerlerinden.
Süleymaniye Camii ve çevresi
Kanuni Sultan Süleyman’ın onuruna Mimar Sinan tarafından 1550-1557 yılları arasında yapılan Süleymaniye Camii ve Süleymaniye Külliyesi, muhteşem mimarisi ve İstanbul’a hakim konumu ile ziyaretçileri büyülüyor.
Külliye’de cami, medreseler, darüşşifa, darülhadis, çeşme, darülkurra, darüzziyafe, imaret, hamam, tabhane, kütüphane ve çeşitli dükkanlar bulunuyor. Ayrıca Kanuni Sultan Süleyman, hanımı Roxelana ve Mimar Sinan’ın türbeleri de burada bulunuyor.
Bölgede gezip görülebilecek diğer yerler arasında öne çıkanlar; Mimari Sinan Türbesi’nin yanı başında yer alan, Haliç ve Boğaz manzaralı Botanik Bahçeleri, Osmanlı döneminde yoksullar için aşevi olarak kullanılan İmaret binası, Burmalı Camii, Kanuni Sultan Süleyman’ın çok sevdiği oğlu Şehzade Mehmet adına Mimar Sinan tarafından yapılan Şehzade Camii, 12’nci yüzyıl Bizans kilisesi olup sonrasında camiye çevrilen Kalenderhane Camii, Damat İbrahim Paşa Medresesi ve Süleymaniye Hamamı ile bölgedeki ahşap evler ve konaklar.
Fatih merkezi ile Beyazıt semti arasında bulunan Şehzade Camii, Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzade Mehmet’in anısına 1544-1548 yılları arasında yaptırılmıştır. Şehzade Mehmet’in türbesi de Caminin bahçesinde bulunuyor.
Bozdoğan Su Kemeri yakınında bulunan Kalenderhane Camii, Osmanlı döneminde dervişler için yaptırılmış güzel camilerden birisi.
Fener ve Balat (İstanbul’un Rum Ortodoks Bölgesi)
Eski bir Rum semti olan Fener ve hemen yanıbaşında eski bir Musevi mahallesi olan Balat, Tarihi Yarımada’nın Haliç kıyısında yer alıyor ve zengin bir tarihi mirasa sahip.
Fener’in, aynı zamanda “Rum Ortodokların Vatikanı” olduğunu biliyor muydunuz? Fener, Fener Rum Patrikhanesi ve Bulgar Kilisesi‘ne ev sahipliği yapan bir semt.
Fener Rum Patrikhanesi, halen dünyadaki 250 milyon Ortodoks Hristiyanların ruhani önderliğini yapan, Ortodokların dünyadaki merkezi konumunda.
Fener ve Balat, turizm alanında son dönemlerdeki yapılan katkılarla, turistik bir yer haline gelmiş durumda. Rengarenk boyalı sokaklarında yerli ve yabancı turistleri görebilirsiniz.
Ana meydanlarında turistik cafe ve restoranlar oldukça renkli. Aynı zamanda bölge antika eşya dükkanlarıyla da ziyaretçi akınına uğruyor.
Bozdoğan Kemeri, Vefa semti ve çevresi

Roma İmparatoru Valens tarafından 375 yılında inşa ettirilen ve her dönemde İstanbul’a su taşımak maksadıyla kullanılmış olan Bozdoğan Kemeri, görkemli mimarisi ile Vefa semti ve Zeyrek mahallesi arasında bölgenin en göze çarpan yeri. Vefa semtine gelmişken 1876’dan beri hizmet veren meşhur Vefa Bozacısı‘na da uğramanızı tavsiye ediyoruz.
Vefa ve çevresinde görebileceğiniz tarihi yapılar arasında, Vefa Kilise Camii, Şekercihan, Ayın Biri Kilisesi ve Direklerarası başta geliyor.
Zeyrek mahallesinde bulunan, Bizanslılar zamanında 1124 yılında inşa edilen ve dönem içerisinde ilave yapılarla genişleyen Pantokrator Manastırı, İstanbul’un fethinden sonra camiye dönüştürülmüş ve Zeyrek Camii olarak görülmeye değer. Aynı zamanda UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine alınmış bir yapı.
Zeyrek’te görülecek diğer tarihi yapılar ise Şeyh Süleyman Mescidi ve Çinili Hamam.
Ayrıca Bozdoğan Kemeri ile Zeyrek Camii arasında yer alan Unkapanı Tarihi Kadınlar Pazarı‘nda ünlü büryan kebap ve perde pilavı sunan restoranları deneyebilirsiniz.
Fatih ilçe merkezi ve çevresi

Fatih ilçesinin merkezi denilince akla gelen ilk eser 1463 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmış Fatih Camii ve Külliyesi. Bünyesinde medrese, hastane, kütüphane, kervansaray ve hamam bulunuyor. Fatih Sultan Mehmet’in türbesi de burada.
Fatih’in merkezinin ana caddesi ve her daim canlı olan Fevzi Paşa Caddesi, aynı zamanda Romalılar döneminden beri ana cadde konumunda.
Fatih’te gezip görebileceğiniz başlıca yerler ve tarihi yapılar olarak; Millet Kütüphanesi, bir anda karşınızda görünce şaşıracağınız ünlü bir Roma sütunu olan Kıztaşı ve 1851’de Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılan Hırka-ı Şerif Camii başta geliyor.
Edirnekapı, Karagümrük semti ve çevresi

Edirnekapı, İstanbul’un sur kapılarından birisini oluşturur ve burada bulunan, Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan’ın isteğiyle Mimar Sinan tarafından yapılan Mihrimah Sultan Camii‘nin bulunduğu tepe, İstanbul’un 6’ncı tepesi. Edirnekapı, aynı zamanda Fatih Sultan Mehmet’in şehre ilk girdiği kapı.
Edirnekapı’da gezip görülecek başlıca yapılar arasında;
- 6’ncı yüzyılda inşa edilen Bizans kilisesi olan İstanbul’un fethinden sonra camiye çevrilen, günümüzde ise müze olarak hizmet veren, mozaik ve freskleriyle popüler bir turist gezi noktası olan Kariye Müzesi,
- Günümüzde ancak kalıntıları kalmış olan Bizans dönemi saraylarından Tekfur Sarayı,
- bir Doğu Roma dönemi kilisesi olan, Sultan III. Murad Dönemi’nde camiye dönüştürülen ve günümüzde müze-cami olarak hizmet veren Fethiye Müzesi ve Camii başta geliyor.
Tarihi Yarımada Nerede? Nasıl Gidilir?
İstanbul Tarihi Yarımada, Fatih ilçesi sınırlarında ve bir taraftan Topkapı Sarayı, diğer taraftan da Edirnekapı’ya kadar uzanıyor. Oldukça büyük bir alanı kapsıyor.
Tarihi Yarımada’ya toplu ulaşım imkanlarını kullanarak istediğiniz yere rahatlıkla gidebilirsiniz.
* Bağcılar-Kabataş Tramvay hattı (T1), Tarihi Yarımada’nın hemen hemen her yerini kapsıyor. Ayrıca, İETT Belediye Otobüsleri ile İstanbul’un pek çok yerinden Beyazıt‘a kadar gelebilirsiniz.
* Metro hattı Bağcılar ve Aksaray arasında çalışıyor. Ayrıca, Asya yakasından şehir hatları vapurları veya Marmaray ile Eminönü‘ne gelebilir ve oradan da tramvayı kullanabilirsiniz.
* Taksim‘den de yine Bağcılar-Kabataş Tramvay hattı (T1)‘nı kullanarak ulaşım sağlayabilirsiniz.
* Taksim’den tramvay’a ulaşım için Taksim-Kabataş Füniküler Hattı (F1) veya İstiklal Caddesi‘nin sonunda yer alan Tünel-Karaköy Füniküler Hattı (F2)‘nı kullanabilirsiniz.
* Raylı sistemler için İstanbul Raylı Sistemler Haritası, İETT Belediye Otobüs sefer ve durakları için İETT Hat ve Durak Arama ve şehir hatları vapurları için İstanbul Şehir Hatları Vapur Seferleri sayfasına bakabilirsiniz.
* Sultanahmet meydanı ve çevresi araç trafiğine kapalı olduğundan dolayı, Sultanahmet’e özel aracınız ile gelmenizi tavsiye etmiyoruz.